Koro Odası

Emily gözlerini kıstı. Bir de çalışmaktan mı bahsediyordu!?
'Sağol ama o işi hallettim. Drama Kulübü'ndeki Tyler'ın tüm notları A. Sanırım C almamı sağlayabilir.'
Tyler kulübe geçen hafta katılmıştı ve oldukça iyiydi. İnek olmasının dışında tabii.

Daniel "Oh, senin adına sevindim. Tyler'ı tanırım, küçükken aynı bilim kampına gitmiştik. iyi çocuktur."
O sırada Lexie'nin onları dinlemeye çalıştığını farketti.
"Hey Lex! Bir şey mi oldu "
-------------------------------------------------
Koç daha fazlasını kaldıramazdı. "Salak herif!" diye küfretti. kim oluyordu da provalarda konuşabiliyordu?
Çocukların kenara bıraktığı dergilerden birini alıp Daniel'ın arkasına gitti ve dergiyi kafasına geçirdi.
"SENİ GERİZEKALI! NASIL CÜRET...!? AKLINI DANSA VER SENİ APTAL *** ÇUVALI! SANKİ ÇOK İYİ DANSEDEBİLİYORSUN ***! *** HERİF!"
----------------
Daniel koçtan aldığı darbeden dolayı sersemlemiş bir şekilde bağırmaları dinliyordu.

Emily şaşkınlıkla Koç'a baktı. Adamı ilk defa böyle görüyordu. Ardından Lexie'ye fısıldadı.
'Tek kelime etme.'

Lexie kafasını salladı. Koçun sert biri olacağını biliyordu, ama hiç bu kadarını beklemiyordu. Hangi cüretle çocuklara vururdu?
Lexie yutkundu ve Daniel'a özür dilerim diyormuş gibi baktı. Daniel bir nevi Lexie yüzünden azar işitiyordu ve kafasına dergi yemişti.

Daniel koça karşılık vermemek için kendini tuttu. Diğer öğrencileri ezebilirdi ama kendisini asla. Provanın sonuna kadar sessiz kaldı ve ona söylenenler hiçbir şey yapmadı.

Emily dağılan saçlarını at kuyruğu yaparak iç geçirdi. Koç bugün fazlaca sinirliydi galiba. Tamam, en iyi gününde bile pek sevecen sayılmazdı ama bu gerçekten de aşırıydı. Koro odası boşalırken Daniel'ın yanına gitti. Endişeli olmamasını umduğu bir sesle sordu.
'Şeey, iyi misin?'

Daniel bugüne kadar Emily'ye hiç gülümsemediği gibi gülümsedi. Arkadaşları böyle güldüğü zaman ondan kaçardı, sadece böyle gülerek insanları birçok şeyden vazgeçirdiği olmuştu, bu gülüşten babası bile korkardı.
Daniel ise bu gülüşe basitçe "Oyun başladı gülüşü" diye adlandırıyordu.
"İyiden de öteyim, o aptalın bana bir bahane vermesi iyi oldu"

Emily kaşlarını kaldırdı. Daniel'ın bahsettiği şeyle ilgili hiçbir fikri yoktu.
'Ne demek istiyorsun?'

"Eğer sana söylersem ona karşı bunu kullanamam değil mi? Sadece şöyle diyelim, yakında provalarımızda bu göbekli dans özürlü cüce yerine daha düzgün birilerini görebiliriz

Emily dikkatle oğlana baktı. Ciddi miydi? Yoksa kendisiyle kafa mı buluyordu? Çantasını omzuna astı.
'Her neyse. Hoşçakal.'

Daniel kafasını salladı ve intikam hayallerinden kurtuldu.
"Bir dakika M!"

Emily tekrar ona döndü.
'Evet?'

"Biliyorum telafi etmez ve büyük ihtimalle artık beni görmek istemiyorsun ama bugün bir arkadaşımla dışarı çıkacağız. Sen de gelmek ister misin? Birbirimizi tanırsak belki daha iyi anlaşırız?"

Emily gözlerini kıstı.
'Arkadaşın kim?'

"Aslında randevumuzda bize servis eden garson"

Emily sinirden kıpkırmızı oldu. İtiraf etmek istemese de kıskanmıştı. Kızı hatırlamaya çalıştı, sarışın bir şeydi. Sinsice gülümsedi.
'Ah, tamam öyleyse. Nerede ve saat kaçta?'

"Saat 7.30'da Breadstix'de buluşacağız, vardiyası o zaman bitiyor. Son servisini bize yapacak, oradan da sinemaya geçeceğiz"

Emily'nin sinir kat sayısı iyice arttı.
'Veya biliyor musun, gelmiyorum. Çünkü gelirsem ciddi anlamda kötü şeyler olacak. Muhtemelen kızı en küçük lafıyla boğazlayacağım ve bu pek de iyi bir şey olmaz. '

Daniel kızı sakinleştirmeye çalıştı.
"Gerçekten, klişe olacak ama onunla sadece arkadaşız. Ayrıca ikimiz baş başa kalırsak birbirimizi boğazlarız bu sefer."

Emily derin bir nefes aldı.
'Bak, söylediklerim için özür dilerim ama şu an klişenin dibine vurmuş durumdasın. Beni niye çağırıyorsun ki hem? Ben aptal, beceriksiz ve başarısızın tekiyim. Dün senin de açıkça belirttiğin gibi.'

"Orada söylediklerimin hiçbirinde ciddi değildim, sadece sen beni incitince ben de seni incitmek istedim. En başta hatamın ne olduğunu anlamamıştım ama Boonie ile konuştuk ve o bana hatamın nerede olduğunu söyledi. Drama klubünü aşağılarken kesinlikle seni ve grubun başarısını kastetmemiştim, sadece, biliyorsun, okulda isminiz çok da iyi sayılmaz; bu yüzen sürekli tekrarlanan bir şeyi tekrarladım. Fakat düşününce sizin gerçekten iyi olduğunuza karar verdim. Özür dilerim."

Emily duraksadı. Daniel doğruları mı söylüyordu? Yoksa sadece duymak istediklerini mi? Bunu akşam görecekti.
'Pekala. Akşam görüşürüz.'

Daniel gülümsedi, "İple çekiyorum"